Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, sektör temsilcileri ve üreticilerin sorunlarını dinleyerek, not alan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı ve bakanlık bürokratlarına teşekkür ederek, “Tarımdaki sorunların en akılcı şekilde çözülmesi, işin içinde olan sivil toplum kuruluşları ve çiftçi temsilcileriyle görüşülerek, kaynağından doğru bilgi almakla olur. Gerek bakan, gerekse bakan yardımcıları, çiftçiyi temsil eden kuruluşlarla daha sık ve düzenli olarak bir araya gelmesi, sorunların çözümünü hızlandıracaktır” dedi.

Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, geçtiğimiz Cuma günü Burdur’da yapılan Tarım ve Orman Sektörü Değerlendirme Toplantısında, sektörde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine yönelik taleplerin dinlenerek not alınmasından dolayı başta Vali Ali Arslantaş olmak üzere Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur, Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Salih Çelik, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Uğur Erdem, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker ve Balıkçılık Genel Müdür Yardımcısı Turgay Türkyılmaz’a teşekkür etti.

Bu tür toplantıların daha sık yapılması gerektiğine dikkat çeken Gündüzalp, “Sektördeki sorunların en akılcı şekilde çözümü, kaynağından doğru bilgi almakla olur. Çünkü her bölge ve ürünün farklı sorunları olabilmektedir. Ama 81 il’de hemen hemen sorunlarımız ortak. Başta girdi maliyetleri (mazot/gübre/yem/elektrik), süt fiyatlarındaki tutarsızlık ve iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık. Ülke olarak üretmek istiyorsak, önceliğimiz üreticinin önündeki engelleri kaldırarak üretime teşvik edilmesidir” dedi.

Gündüzalp, Bakan Yardımcısı ve Genel Müdür Yardımcılarına, Burdur’un Rezene ve Anason üretiminde 1’nci, Kültür Mantarı üretiminde 2’nci, Haşhaş üretiminde 5’inci, 10 dekar alan üzerine kurulu seracılıkta ise 4’üncü, Nüfus bakımından 66’ncı, yüzölçümü olarak da 47’nci sırada olduğunu hatırlattıklarını belirterek, “ Yıllık 407 bin ton süt üretimi, 7,500 ton et ve 250 ton bal üretimiyle ilimizin tam bir üretim şehri olduğunu üzerine basarak söyledik. Ancak tarımdaki üretim maliyetlerini büyük oranda girdi fiyatları belirliyor. Gıda fiyatları son 17 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Fiyatların yükselmesindeki en etkili aktör, ithal girdi maliyetleri” şeklinde konuştu.  

Gıda komitesi tarafından açıklanan 3,20 liralık çiğ süt fiyatı ile üreticinin sadece sağmal hayvanlarına baktığı sürece para kazanabileceğini, diğer hayvanlara (buzağı/dana/düve) baktığı sürece para kazanamayacağını ifade ettiğini belirten Gündüzalp, talepleri şu şekilde sıraladı:

“Çiğ süt fiyatları, süt/yem paritesine göre 3’er aylık periyotlarla belirlenmeli.   

Tarımsal üretim planlaması yapılmalı, stratejik ürünler belirlenerek, ürün bazlı politikalar geliştirilmeli, üretici ayrıca ürününü toprağa ekmeden fiyatını bilmeli.

Döviz kurunun arttığı, petrol fiyatlarının yüksek olduğu bir ortamda, döviz harcamaları azaltılmalı, ülkemizin elindeki dövizi dışarıya kaptırmamalı. Buda ancak üretimle yapabilir.

Kuraklık yaşayan illerdeki çiftçilere 100 liraya kadar destek verileceği açıklandı. Verilecek olan desteğin, tapu sahibine değil de tarlayı icar edip mazot yakan, gübre atan kısacası alın teri akıtan üreticiye verilmeli.

Büyük çiftliklerdeki, atık gübre sorunu öne çıkıyor. Çiftliklerde gübre seperatörü varsa kuruttuğu gübreyi tarlasında kullanabiliyor. Ama seperatörü olmayan çiftlikler, sıvı gübreyi kendi tarlasına bile atması yasak. Yasak olduğu içinde kimyasal gübre atmaya zorlanıyor. Malum gübre fiyatları ortada. Modern çiftliklerdeki hayvan gübresini atık olarak görülmekten çıkarılmalı.

Bakanlık Arpa desteği veriyor. 400 sağmalı olan çiftlik, 26 ton Arpa talebinde bulunuyor, ama o işletmeye 6 ton veriliyor. 6 ton Arpayı da İzmir TMO’dan alması gerekiyor. Çiftlik sahibi Burdur TMO varken, 6 ton Arpayı İzmir’den nasıl getirecek. Bu karmaşıklıkta acilen çözülmeli.”