Milletvekili Akbulut Uyardı: Et ve Süt Kurumu’nun Derdi Üretici Değil, Kendi Şirketi
CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, TBMM’de yaptığı konuşmada Türkiye’de hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekti. Akbulut, besicilerin uzun süredir yem, saman ve kepek fiyatları ile veteriner ve ilaç giderleri nedeniyle zor durumda olduğunu belirterek, “Üreticilerimiz maliyetlerle boğuşurken, Et ve Süt Kurumu aracılığıyla destek sağlanması gerekirken ithalat yoluyla müdahaleler yapıldı” dedi.
Akbulut, TBMM Grup Toplantısı’nda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de gündeme getirdiği iddialara işaret ederek, “11 milyar dolarlık et ithalatı yapıldı. Dünyada ortalama 1 kilo dana kıyma 7 dolar iken, Türkiye’de 21 dolar. Üretim maliyetlerini hiç dikkate almadılar” ifadelerini kullandı.
CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
"Besicilerimiz çok uzun süredir ne yazık ki maliyetlerden dertliydi. Yem paralarıyla boğuşuyorlardı, saman paralarıyla boğuşuyorlardı, kepek fiyatlarıyla boğuşuyorlardı. Veteriner kimlik ücretleri ve hayvanlarına alacakları ilaçlarla da boğuşuyorlardı.
Biz de onlara Et ve Süt Kurumu aracılığıyla destek verecek, tıkandıkları noktada omuz verecek derken sürekli karşımıza Tarım Bakanlığı'nın Et ve Süt Kurumu aracılığıyla ithalat çıkıyordu. Yani et pahalı diyorlardı. Üretim pahalı değil; üretim girdi maliyetleri yüksek değil. Et fiyatları yüksek diyorlardı.
İşte bugün Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel de grup toplantısında açıkladı: 11 milyar dolarlık et ithal edilmiş. Dünyada ortalama 1 kilo dana kıyma 7 dolar iken, Türkiye’de 21 dolar. Türkiye’de hiçbir zaman akıllarına üretim maliyetlerinin fazla olduğunu getirmediler.
Şimdi uzun süredir, Nisan ayından beri 40’ı geçik ilde canlı hayvan pazarları kapalı. Şap hastalığından dolayı üreticilerimiz sıkıntı içinde. İsteseler bir ayda, 1-2 ayda bunun önüne geçebilirlerdi. 7 ay oldu, geçilmiyor.
Şimdi bakıyoruz iddialara… Biz diyoruz ki Et ve Süt Kurumu tam bu arada devreye girmeli, üreticilerimize destek olmalı ve onlarla alakalı bir çözüm geliştirebilmeli. Meğer bizim – eğer iddialar doğru ise, ki Meclisimiz buna evet deyip bu iddiaları araştırmalıdır – Et ve Süt Kurumunun derdi çok başkaymış.
Neymiş Et ve Süt Kurumunun derdi? 4 milyon kilo et ithal etmiş. Eyvallah. Bunu nasıl yapmış? 7 dolara aldığı 4 milyon kiloyu 17 dolara satmış. Eğer doğru ise 40 milyon doları, yani 1,7 milyarı Et ve Süt Kurumu Genel Müdürünün sahip olduğu firma cebine indirmiş.
Meğer biz Et ve Süt Kurumunu üreticilerimizi destekleyecek diye beklerken, onun derdi kendi şirketine para aktarmakmış. Gelin bu iddiaları araştıralım. Zaten kendisi de söylemiş; gayet ortaya çıkabilecek bir iddia demiş. Son 3 yılda oldu ya da olmadı, biz bunun ne zaman olduğuyla ilgilenmiyoruz. Bu olay doğru mudur? Bu iddialar doğru mudur? Buyurun, tamamlayın.
Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kıt komisyonunda üyeyim. 2026 yılında, bu iddialarla şaibeli hale gelmiş bir kurumun genel müdürüne verdiğimiz bütçe ne kadar? 650 milyon TL’lik bütçe ayrılıyor. Çok yüksek bir rakamdır.
Bu anlamda, geçmişte bu olaylara karışanlar görevlerinden uzaklaştırıldığı gibi, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü de eğer bu olay doğru ise hemen ve derhal görevden uzaklaştırılmalıdır.
Bizler besicilerimizi, üreticilerimizi düşünmemiz gerekiyor. Bu şap hastalığının önüne böyle bürokratlarla geçemeyiz. Bir an önce üreticilerimizi kalkındıralım, bakanlık bürokratlarını değil."