CHP Burdur İl Başkanı Koç: “Cumhuriyet Halk Partisi Dimdik Ayakta”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 102. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Burdur’da tören düzenlendi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 102. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Burdur’da tören düzenlendi. CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç, “Bir asrı aşkın tarihinde kimi zaman darbeciler tarafından kapatılan, kimi zaman malvarlığına el konulan, her türlü saldırılara maruz kalan ama her zaman millet ile birlikte dimdik ayakta kalan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de bir bütün halinde dimdik duruyor. Türkiye'nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi, milletle birlikte büyüyor.” dedi.

Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törende CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç, Atatürk büstüne çelenk sundu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından İl Başkanı Kadir Koç bir konuşma yaptı.

Törene, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş, önceki dönem Burdur Milletvekili Mehmet Göker, CHP Burdur Merkez İlçe Başkanı Mehmet Gürçetin, CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Şengül Sevim Tekin, CHP Burdur Gençlik Kolları Başkanı Onur Karakaya, CHP Bucak İlçe Başkanı Ahmet Sedat Oktay ve partililer katıldı.

Tören, konuşmaların ardından sona erdi. CHP Burdur il örgütü, program sonrası Gazi Caddesi üzerindeki esnafları ziyaret etti.

CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç açıklamasında şunları söyledi;

“Siyasi yargı operasyonlarıyla yol arkadaşlarımızı hapse atıp partimizi mücadele edemez hale getirmek isteyenler, gaflet içindedir”

“Kuruluşun ve kurtuluşun partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi, milli mücadelede doğdu. Herhangi bir siyasi parti olarak değil, savaş meydanlarında bizzat milletin bağımsızlık mücadelesinin ve kendi kendini yönetme iradesinin vücut bulmuş hali olarak ortaya çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi bugün de Türkiye'nin birinci partisi olarak milli iradenin en büyük temsilcisi ve koruyucusu konumundadır. 19 Mart darbesi ve devam eden siyasi yargı operasyonları, partimizi halktan ve iktidar yürüyüşünden koparmaya dönük çabalar, bu gerçekliğin karşısında etkisiz ve çaresiz durumda kalmıştır. Son olarak iki yıl önce gerçekleştirdiğimiz İstanbul İl Kongremize ilişkin verilen siyasi yargı kararı bu çaresiz çabaların son halkası olmuştur. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi için "Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi" ifadesini kullanmıştı. Kurtuluşun ve Cumhuriyetimize giden yolun mihenk taşlarından biri olan Sivas Kongresi, Atatürk tarafından Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kurultayı ilan edildi. Büyük bir gururla üstlendiğimiz tarihi sorumluluğumuzun farkındayız. Bugün siyasi yargı operasyonlarıyla yol arkadaşlarımızı hapse atıp partimizi mücadele edemez hale getirmek isteyenler, gaflet içindedir. Cumhuriyet Halk Partisi bir bütün olarak siyasi mücadele programına devam etmektedir. Partimiz Türkiye tarihinin ayakta kalan yegane şahididir. İlk Kurultayımız olan Sivas Kongresi'nin toplandığı 4 Eylül tarihiyle başlayıp partimizin resmi kuruluş yıl dönümü olan 9 Eylül tarihine kadar sürecek Kurtuluş Haftamızda da mücadelemizi kararlılıkla büyütmeye devam edeceğiz.

“Milletimiz bugün yine başını eğmiyor, diz çökmüyor, iradesine gölge düşürmek isteyenlere yine geçit vermiyor”

Bugün, içinde bulunduğumuz zorlu ve çetin koşullar itibariyle de bu sene ilkini gerçekleştirdiğimiz Kuruluş Haftası olarak kutladığımız 4-9 Eylül haftasının siyasal anlamı daha da pekişiyor. Hatırlayalım. Kurtuluş Savaşını kazanan, ülkemizi bağımsızlığına kavuşturan ve Cumhuriyetimizi kuran irade Sivas'ta, henüz mücadelenin başında, milli iradeye dayanmayan herhangi bir yönetimin keyfi kararlarına milletçe baş eğilmeyeceğini söylemişti. Aradan 106 yıl geçti. Milletimiz bugün yine başını eğmiyor, diz çökmüyor, iradesine gölge düşürmek isteyenlere yine geçit vermiyor. Siyasi ömrünü tüketmiş, milletin gözünden düşmüş küçük bir çıkar grubu 19 Mart darbesiyle ülkemizin geleceğine, milletimizin iradesine ipotek koymak istiyor. Darbeciler Cumhuriyet Halk Partisi'nin yerel yönetimlerden başlayan iktidar yürüyüşünü durdurmak istiyor. Milletimiz ise Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkıyor. Siyasi yargı operasyonları, iftiralar, kumpaslar, tehdit ve şantajlar, milletin azim ve kararlılığının karşısında çaresiz kalıyor. Cumhurbaşkanı adayımızı, belediye başkanlarımızı, yol arkadaşlarımızı hapsetmek ne Cumhuriyet Halk Partisi'nin kararlılığını ne de milletin iradesini zayıflatıyor. Bir asrı aşkın tarihinde kimi zaman darbeciler tarafından kapatılan, kimi zaman malvarlığına el konulan, her türlü saldırılara maruz kalan ama her zaman millet ile birlikte dimdik ayakta kalan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de bir bütün halinde dimdik duruyor. Türkiye'nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi, milletle birlikte büyüyor. On milyonlar Türkiye'nin dört bir tarafında iradesine sahip çıkarken nasıl bir ülkede yaşamak istediğini, nasıl bir geleceğin hayalini kurduğunu da ortaya koyuyor. Değişim talebi sokaklara, meydanlara sığmıyor. Kurucu iradenin temsilcisi ve taşıyıcısı olan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün yine tarihsel sorumluluğunu yerine getiriyor. Tarihi boyunca ülkemizi kritik yol ayrımlarında ileriye taşıyan partimiz; bugün de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında demokrasinin, adaletin, kalkınmanın ve refahın inşası için çalışıyor.

“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Birlikte yazdık tarihi, birlikte kuracağız geleceği”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye'nin 81 ilinde, 973 ilçesinde, tüm mahalleleri ve köylerinde adım atılmadık yer, çalınmadık kapı bırakmıyoruz. Türkiye İttifakı ruhuyla; her toplumsal kesimden, her siyasi görüşten, her meslekten yurttaşlarımızla bir araya geliyoruz. İkinci yüzyılın programını, halkın iktidarının programını birlikte yazıyoruz. Bir yıl boyunca katılımcı ve dinamik bir süreçle sürdürdüğümüz parti programımızı güncelleme çalışmalarını tamamlıyoruz. Demokrasiyi inşa etme, her alanda adaleti tesis etme zamanıdır. Ülkemizi kalkındırma ve milletimizi özlemini çektiği refaha kavuşturma zamanıdır. Türkiye'yi dünyada hak ettiği yere taşıma zamanıdır. Buradan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve milletimize verdiğimiz sözü tekrarlıyoruz; Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, yol arkadaşlarımız ve birlikte mücadele ettiğimiz on milyonlarla; ülkemizin gelecek güzel günlerini hep birlikte kuracağız. Hep birlikte başaracağız. Değerli Kardeşlerim, Cumhuriyet devrimleriyle büyümüş Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini özümsemiş bir Atatürk'ün evladı olarak partimizi bölmek isteyenlere, kendi çıkarları için kutuplaştırmak isteyenlere buradan sesleniyorum. Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, delegeleri ne o yanda olurlar, ne bu yanda olurlar. Kuva-yi Milliye ruhuyla Cumhuriyet Halk Partisinin yanında tam ortasında bulunurlar. Öfke, kin ve nefretten beslenenlere, sömürgeci uşağı sağ partilerin fikirlerini hizmet etmişlere, il başkanlığı makamlarını işgal edenlere, ya olduğu görünmeyenlere ya da göründüğü olmayanlara, eline, beline, diline, sahip olmayanlar ahlaktan yoksun olanlara hiçbir Cumhuriyet Halk Partisinin üyesi ve delegesi bu partiyi yönetmeye izin vermeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisini kuranlar, sözlü sazlı mangal partisi düzenleyenler değil, fitne fesat içinde olanlar değil, bugün ülkemiz ve partimiz zor durumdayken kendi çıkarları için delege avcılığı yapanlar değil, otel lobilerinde restoranlarda kulis yapanlar değil, bu vatanın kurtuluşu için şehit kanı dökenler, çocuklarının canını hiçe sayanlar, gelinliğini kefen yapan, canlarını feda edenlerin canlarıyla kurulmuştur. Din tacirlerine, hitler düşüncesiyle ırkçı faşistlere, önder apo diyenlere buradan haykırıyorum. Minarelerde okunan ezanlar, vatanın bölünmez bütünlüğünü şehit kanından alan ay bayrağın rengini, göndere ay yıldızlı bayrağımızı çektirende, ezanı okutanda Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Birlikte yazdık tarihi, birlikte kuracağız geleceği.”