BAŞKAN ERCENGİZ: “BASIN AYAKTA KALMALI”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla Burdur’da görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Başkan Ercengiz, “Basının her koşulda desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bu ülkede tarım, hayvancılık ve üretim kıymetliyse bence basının ayakta kalması da bir o kadar kıymetlidir.” dedi.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla Burdur’da görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu. Susamlık tesislerinde düzenlenen kahvaltı programına Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel ve Burdur’da görev yapan basın mensupları katıldı.

Kahvaltının ardından sırasıyla Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel ve Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz konuşma yaptı.

“24 Temmuz günümüzde mücadele ve dayanışma günü olarak kabul ediliyor”

Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel, “24 Temmuz 1908 basında sansürün kaldırılışı, basın camiamızda, basın tarihimizde özel günlerden, sembolik, değeri olan günlerden birisi. Sansür tabii ki bugünkü itibariyle bundan 114 yıl önce anladığımız şekliyle olmasa da bugünkü sansür şekil değiştirdi, yöntem değiştirdi. Ekonomik yaptırımlarla basın kuruluşlarını dizginlemek, yok etmek artık çok daha kolay. 24 Temmuz günümüzde basın bayramı olarak adlandırsak da son zamanlarda söylem değişikliğine gittik. Mücadele günü ve dayanışma günü olarak kabul ediliyor. Çünkü basın sektöründe başta yazılı basın olmak üzere Türk basınında, Anadolu basınında, yerel basında çok ciddi problemlerle karşı karşıyayız. En başta ekonomik sıkıntılar. Biz 24 Temmuz etkinliklerini bu noktada şöyle önemsiyoruz; dertlerimizi, sorunlarımızı dile getirmek için bir fırsat, bir platforma dönüşüyor. Bu noktada Burdur Belediyesi ve Başkan Ali Orkun Ercengiz’e de teşekkür ediyorum. 24 temmuzlarda 10 ocaklarda bizi ağırlayarak hem bir araya gelmemize, özellikle şu son iki yıldır pandemi sürecinden dolayı da maalesef eskisi kadar etkinlik de olmuyor. O yüzden bir araya gelmemize vesile oluyor. Aynı zaman da sorunlarımızı az önce vurguladığım gibi dile getirmemize de neden oluyor. Burdur Belediyesi, yerel basın açısından da baktığımızda bugün Bucak’tan da arkadaşlarımız var. Ben bundan çok büyük bir memnuniyet duyuyorum. Çünkü bizim hep söylediğimiz gibi Burdur bir İl ve sadece şehir merkezinden ibaret değil. Nitelikleriyle, potansiyeliyle büyük bir gelecek vadeden Batı Akdeniz’de çok şirin bir kent. Bu nokta da Burdur Belediyesi ile Burdur Gazeteciler Cemiyeti’nin yaklaşık 7 senedir çok olumlu iş birlikleri var. Birlikte geliştirdiğimiz projeler, etkinlikler var. Burdur Belediyesi’nin yerel basına, ilimizdeki gazeteci arkadaşlara sahip çıktığını da biliyoruz. Bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi.

“Nasıl bu ülkede tarım, hayvancılık ve üretim kıymetliyse bence basının ayakta kalması da bir o kadar kıymetlidir”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise konuşmasında şunları söyledi;

“24 Temmuz Türk Basını açısından önemli bir gün. Basında sansürün kaldırılması için verilen mücadelenin 114 yıl önce başlangıcını temsil eder. Bu anlamda da önemlidir. Henüz Cumhuriyet bile kurulmamışken, basın demokratikleşme adına, sesini yükseltebilme adına 20’inci yüzyılın başında hak mücadelesine başlamıştır. Tabi 21’inci yüzyıla geldiğimizde bu hak mücadelesini ne kadar ve ne şekilde örgütlü yapabiliyor bu tartışma konusudur. Basında sansür artık farklı bir boyuta gelmiş, ekonomik kaygılar basını kendiliğinden susturmuştur. Basın artık şöyle bir noktaya getirilmiş; yandaş veya karşıt basın olarak adlandırılmıştır. Oysa ki demokrasilerde basın dördüncü güçtür. Basın demokrasinin en önemli ayaklarından bir tanesidir. Yurttaşın haber alma hakkı, vatandaşın sesini duyurabilme yöntemidir. Bizler her zaman yerelden başlamak üzere doğru yazan, kalemini satmayan, kaleminin arkasında duran ve en önemlisi yurttaşın haber alma hakkını yurttaşa sağlayan basının yanında olmaya gayret ettik, bunun için çaba sarf ettik. Ancak günümüz Türkiye’si, öyle bir noktaya geldi ki bir olaya neresinden bakıldığı ve nasıl anlatıldığı maalesef artık yandaş mı, karşıt mı diye adlandırılmasıyla vatandaşın da basına güveninin azalmasına neden oldu. Bu süreçten mutlaka çıkılmalı. Tabi basın başka bir yere de evrildi, internetin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızlanması ve internet üzerinden haberleşmenin daha kolay ve daha etkileyici bir yöntem olmasını fark eden girişimci basın bu yöntemi de çok hızlı hayatına geçirdi. Olması gereken bir şey mi? evet belki görsel basın, yazılı basın, medya çok kıymetli ama artık o kadar hızlı gündemi değişen bir ülkede yaşıyoruz ki, bugün ilgilendiğimiz bir haber, bugün haber aldığımız bir olay yarına o kadar eskimiş bir vaziyette yazılı basında karşımızda görüyoruz ki acaba bu geçen haftanın haberi miydi diye bir kez daha düşünmek durumunda kalıyoruz. Ben basın mensuplarının ne zor şartlarda görev yaptıklarının farkındayım, ayak üstü de olsa zaman zaman işin ekonomik boyutunu, ekonomik tarafını sizlerle de görüşüyorum. Bu konuda da sizlerden kısmen fikir sahibiyim. Basının her koşulda desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bu ülkede tarım, hayvancılık ve üretim kıymetliyse bence basının ayakta kalması da bir o kadar kıymetlidir. Çünkü biz doğru haberi doğru noktadan ve doğru haliyle alamadığımız sürece dünyadan habersiz yaşamaya maalesef mahkûm oluruz. Bunu da bir yurttaş olarak, bir belediye başkanı olarak asla istemem, asla da kabul etmem. Bu anlamda da basın emekçilerinin verdiği mücadelenin sonuna kadar yanında olduğumu ifade etmek isterim. Tüm basın emekçilerinin Basın bayramını bir kez daha kutluyorum.”

Kahvaltı programı soru-cevap kısmının ardından günü anısına çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.